Frazoj en la turka kun sonregistraĵo - Tatoeba

language

Registriĝi

Ensaluti

language Esperanto

menu

Tatoeba

chevron_right Registriĝi

chevron_right Ensaluti

Foliumi

chevron_right Montri hazardan frazon

chevron_right Foliumi laŭ lingvo

chevron_right Foliumi laŭ listo

chevron_right Foliumi laŭ etikedo

chevron_right Foliumi sonregistraĵojn

Komunumo

chevron_right Muro

chevron_right Listo de ĉiuj membroj

chevron_right Lingvoj de la membroj

chevron_right Denaskaj parolantoj

Nombro de aŭdaĵoj laŭ lingvo

Görev sırasında hiçbir asker hayatını kaybetmedi.

Bu durum özellikle gençler arasında yaygın.

Sizce özgür, adil ve demokratik bir seçim mi oldu?

Zafer Rusya'ya karşı oynanan karşılaşmada geldi.

Bu konuda sizin tutumunuz nedir?

Bu göz yumulamayacak kadar ciddi bir sonuç.

Bir amacımız yok.

Üyelik için hedef tarih verilmiyor.

Bu suçlamalara yanıtınız nedir?

Sınır ötesi harekât için meclis onayı gerekiyor.

Bakan şu ana kadar bir yorum yapmadı.

Kazadan kurtulan olmadı.

Tabii bu her zaman kolay olmuyor.

Bayram üç gün sürüyor.

Ancak bugün daha farklı düşünüyorum.

Ne yapabilirim ki?

Bu büyük bir ilerleme.

Göreve iki isim daha aday oldu.

Zanlı hala yakalanamadı.

Şimdilik değişen pek bir şey yok.

Sizin bu konuda görüşünüz nedir?

İnsanların size güvenmelerini sağlamak için mücadele etmek zorunda kaldınız mı?

Lise aşkını bulmayı başardı.

Yine de riskler var.

Bu işleri mahkemelere bırakalım.

Bu konuda başarı sağlayabildiniz mi?

Bu sorunu çözmenin en iyi yolu nedir?

Bunlar ilk adımlar.

Burada yaşayanlar oldukça endişeli.

Ekonominin genel görünümü kasvetli.

O ülkeden herhangi bir tepki geldi mi?

Sıkıyönetim ilan edildi.

Sorun, kamuoyunda tartışmalara yol açtı.

Biz realiteyi dikkate alıyoruz.

Lütfen yorumlayın.

Çözüm bulmak zorundayız.

Bölge zamanla değişti.

Failler hala yakalanamadı.

Böyle bir durumda çok fazla seçeneğiniz olmuyor.

Türkiye bölgeye yardım gönderme sözü verdi.

Seçimlerde toplam on iki aday yarıştı.

Fransızca anladığını biliyorum.

Fransızca bizim için kolay değil.

Tom Fransızca konuşarak büyüdü.

Tom'un Fransızca bildiğini sanmam.

Burada kimse Fransızca konuşmuyor.

Tom seninle Fransızca konuşuyor mu?

Fransızca konuşmak güç değildir.

Her gece Fransızca çalışıyorum.

Fransızca konuşmak kolay değildir.

Onların hepsi Fransızca konuşuyor.

Fransızca olarak da yazılmıştır.

Ben Tom'un Fransızca öğretmeniyim.

Sözleşmeyi Fransızcaya çevirdim.

Şu adamlar Fransızca konuşuyorlar.

Bu, Fransızca değil. İngilizcedir.

Tom, Fransızca konuşmaya başladı.

Tom Fransızca küfretmeye başladı.

Tom ile Fransızca konuşuyor musun?

En son ne zaman Fransızca konuştun?

Fransızca olarak konuşabilir miyiz?

Bu gece Fransızca çalışacağım.

Fransızca derslerinden memnun musun?

Fransızca anlayabilirsin, değil mi?

Tom artık Fransızca öğrenmiyor.

Lisede Fransızca dersi almıştım.

Bu kitap Fransızca olarak da mevcut.

Tom'un Fransızca öğretmeni kimdir?

Annem ve babam Fransızca konuşamaz.

İkimiz de Fransızca öğretmeniyiz.

Hiç Fransızca öğrenmek istemedim.

Fransızca anlayan kimseyi arıyorum.

Tom dün Fransızca çalıştı mı?

Tom çok akıcı Fransızca konuşur.

Fransızca okuyabilir ve yazabilirim.

Tom'la evde Fransızca konuşmayız.

Fransızca öğretmenimiz Kanadalı.

Bu filmin Fransızca altyazısı var.

Fransızca anlayan birini arıyorum.

Hala Fransızca okuyorsun, değil mi?

İdealisttim.

Odaklandım.

Kapanmıyoruz.

Horluyormuydum?

Radyoyu kapat.

Anlıyorum.

Kedi paspasta.

İşte anahtarım.

Kütüphane kapanıyor.

Oyuncakçı kapandı.

Pazarları çalışmam.

Şimdi hatırlıyorum.

Yakında görüşürüz!

Onu hatırlıyor musunuz?

Yeni araba aldınız mı?

Bu yüzden kendi çaremize kendimiz bakmamız gerek.

Umurunda mı sanki?

Şu güneş gözlüğünü seviyorum.

Senin için iyi haberlerim var, Tom.

Sadece bir sorum daha var.

language Esperanto

Ĉu vi bezonas helpon?

Programantoj

Pri

Niaj datumoj estas publikigitaj sub pluraj permesiloj de Krea Komunaĵo.Pliaj informoj
Se vi ŝatas nian retejon, bonvolu konsideri donacon.